21 Temmuz 2008 Pazartesi

Halit Abi ve Arkadaşlarının Ziyareti



Dün (20 Temmuz) akşam üzeri Halit abi ve arkadaşları Dr.Galip abi ve Dr.Osman abi geldiler. Çoookk uzun zamandır gelecek olan Halit abinin ziyareti her yıl ertelene ertelene, bu zamana kadar gelmiş ve nihayet bugün gerçekleşmiş oldu. Bu gecikmeyi de epeyce dilimize doladık doğrusu ona karşı:)

1999'daki kazanın öncesini, kaza anını ve hastaneye gidiş bölümünü daha önce web sitemde yazmıştım. Dün Halit abi geldi ya, onun gelişi vesilesiyle sonrasından da bir bölüm yazayım. Çünkü ciddi olarak ilk tanışmamız o zamana denk geliyor.

Bodrum'daki hastanede röntgen odasındayken bir röntgen teknisyeninin, "tek başıma bana bıraktılar" diye söylendiğini hatırlıyorum hayal meyal. Olayı tam olarak anlayamadılar ve ambulansla MR çekilmesi için İzmir - Alsancak'ta bir merkeze gönderdiler. Ama gönderirken de, beni herhangi bir hastaneye sevketmiş değillerdi. Yani, MR'dan sonra ne yapacağımız, nereye gideceğimiz belli değildi. Sanki, MR'ı çektirdikten sonra geri dönecekmişiz gibi bir durum vardı. Alsancak'a gittik, MR çekildi.

Giderken de 9 Eylül Ün. Hastanesinden Halit abi aranmıştı. "Ben hastanenin acil servisinde bekliyorum, oraya gelin hemen" demiş. Vardığımızda Halit abi bekliyordu. O güne kadar pek görüşmemiştik ve fazla tanımazdım kendisini. Daha çok gıyaben bir tanımaydı yani. Ben, Acil'deki sedyeye geçtikten sonra Halit abi benim MR filmlerine bakıyordu. Ben de, teselli edici bir kaç kelime duymak düşüncesiyle olmalı ki, "durum nasıl abi?" diye sordum. "Kötü kırmışsın be koçum" dedi ve durumu gayet açık bir şekilde özetleyiverdi:) İlk ciddi tanışmamız da bu cümleyle başladı işte...

Sonra, bir kaç prosedürden sonra yukarı kata, Ortopedi servisine alınmıştım. Sonra da birkaç tetkik, ameliyat vs...

Halit abiyle yakın akrabayız aynı zamanda ve o günden sonra da devamlı haberleşiyoruz. İşleri yoğun olduğundan ancak arada bir görüşebilsek de, yeter ki gönüller bir olsun diyoruz... İlk tanıştığımızdan bu yana eksik etmediği ilgisi, sevgi ve dostluğu için ona çok teşekkür ediyorum.

Dr. Galip abiyle yeni tanıştık. Özgür ruhlu ve sohbeti müthiş bir kişi. 1300 cc.'lik bir motoru varmış. Bayaaa özgür ruhlu yani. O motorun üstünde insanın ruhu nasıl özgürleşmesin ki:)
1300 cc. idi, de mi Galip abi, yoksa 1400 müydü?
Haa, az daha unutuyordum, bi de Geleceğe Dönüş filmleri serisindeki Çılgın Profesörü oynayan Christopher Lloyd'a çok benziyor:)

Dr. Osman abiyle de yeni tanıştık. Çok genç gösteren (ya da yaşını hiiç de göstermeyen diyelim) bir kişi. O kadar genç gösteriyor ki, insanın "Osman" deyiveresi geliyor:) Tabi bunda, yüzünden eksik olmayan tebessümünün ve samimiyetinin de rolü var. Onun da motoru varmış. Ustası kim onu söylemeye gerek yok artık:)
.
.
.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder