THEANGELA

Theangela, Bodrum-Mumcular-Milas-İzmir eski yolu üzerindeki Pinarlıbelen köyünün Etrim mahallesinin güneydoğusundaki 538 m. yüksekliğinde ve doğu-batı yönünde uzanan Kale Dağının doğu ucunda, Bodrum yarımadasının en eski yerleşik halkı olan Lelegler tarafından kurulmuştur. Kentin nekropolü daha aşağılardadır. Bu kısma, Pinarlıbelen köyünün mahallerinden bir diğeri olan Karanlık (adı neden Karanlık) mahallesinden ulaşmak daha kolaydır. Nekropol alanındaki bilinen mezarların hepsi açılmıştır.Theangela'nın kurulduğu bu dağın adına muhtemelen üzerindeki sur kalıntıları dolayısıyla Kale Dağı denilmiştir.


Theangela’nın kuruluşu ile ilgili yeterli bilgi bulunmamakla ve eski çağ tarihçilerinden bu konuda fazla bir şey öğrenilememekle birlikte kentin M.Ö. IV. yüzyılın ilk yarısında Kral Mousolos zamanında kurulduğu sanılmaktadır. Ve yeri Kale Dağının Doğu ucundadır.

Pinarlıbelen-Etrim-Yalı Çiftlik istikametindeki yolun, Etrim-Yalı Çiftlik arasındaki bir noktasından sapan yoldan araçla da çıkılabilen, Gökova körfezi, Bodrum yarımadası ve Güvercinlik körfezine de hakim olan ve bu özelliği dolayısıyla yangın gözetleme istasyonu olarak da kullanılan dağa 1,5 – 2 saatlik bir yürüyüşten sonra ulaşmak da mümkün.

Dağın doğu ucundaki tepede surlarla bir kale kalıntısı bulunur. Kenti kuşatan bu duvarların kalınlığı 2 ile 3 m. arasında değişmektedir. Ayrıca duvarların sık aralıklardaki burçlarla desteklendiği anlaşılmaktadır. Surların içerisinde Stadion’a benzer bir kalıntı ile ev temellerine, kuyu ve sarnıç kalıntılarına rastlanmıştır. Bu çevrede çok bilinen antik kentlerde (Miletos, Efes, Alinda, İasos, Kaunos v.s.) olduğu kadar görsel açıdan zengin kent kalıntıları Theangela'da mevcut değildir, en azından toprak üstünde durum budur. Ancak çevreye hakim manzara ve buraya bir kent kurulmuş olduğunu görmek bile etkileyicidir. Bodrum yarımadasının en eski yerleşik halkı Lelegler'dir ve yarımada üzerindeki en eski kültür de onlara aittir. Bu bakımdan, herbir Leleg kenti ve bunlara ait en küçük bir kalıntı dahi oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalarda M.Ö. V.yüzyıla tarihlenen çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Nekropol alanındaki bir çok mezar ise açık durmaktadır. Kaçak olarak açılan mezarlarda bir şeyler bulundu mu, bulundu ise ne bulunduğu meçhul.

Theangela fotoğrafları için tıklayınız.


THEANGELA – Dağların Doruklarında Bir Kartal Yuvası



















Halikarnassos Yarımadası üzerinde bilinen sekiz tane Leleg şehri vardı ve bunlardan sadece bir tanesi Halikarnassos’un doğusunda idi: Syangela. M.Ö.4. yüzyılda Satrap Maussollos Karia’nın başkentini Mylasa’dan Halikarnassos’a taşıdığı zaman bu şehirlerden altısının halkını da mecburi göçe tabi tutmuştu. Sadece iki şehir Myndos (Gümüşlük) ve Syangela (Alazeytin) bundan ayrı tutulmuştu. Elbette bu, bu iki şehrin dokunulmazlığı olduğunu göstermez. Bu şehirlerden Syangela, muhtemelen Persler tarafından tahrip edilmişti ve Maussollos tarafından daha sonra yeniden ve daha büyük olarak bulunduğu yerden 5 km daha güney batıda Theangela adıyla kuruldu.

Devamı için tıklayınız.


Lelegler

Antik kaynaklarda Lelegler diye bahsedilenler, Bodrum yarımadasının en eski yerleşik halkıdır.Bu yarımada üzerindeki en eski kültür de onlara aittir. Lelegler 19.yüzyılın sonlarından itibaren bazı araştırmacıların dikkatini çekmişlerse de en kapsamlı araştırma 1960'lı yıllarda Dr. Wolfgang Radt tarafından yapılmıştır. Herşeye rağmen Leleglerin yaşadığı bölgelerde kapsamlı kazılar yapılmadığından, Batı Anadolu'nun bu en eski halkının tarihi, kültürü, yaşam tarzı ve alışkanlıkları hakkındaki bilgilerimiz maalesef hala bir sır perdesinin ardında kalmaktan kurtulamıyor. Oysa biz 21.yüzyıl Bodrumluları için onlar çok önemlidir, çünkü yukarıda söylediğimiz gibi onlar bu topraklar halkıdır ve de bizim geçmişimizdir.

Antik kaynaklar yarımada üzerinde kurulmuş olan Leleg şehirlerinin; Myndos(eski), Pedesa, Termera, Telmissos, Madnasa, Syangela, Theangela, Side ve Uranium olduğunu yazarlar. Bu şehirlerin dikkat edilecek ortak yanları, yükseklerde dağların tepelerinde kurulmuş olmaları ve mimari tarzlarıdır ki, mimarlık litaratürüne "Leleg tarzı" diye geçmiştir. Şehirlerin yükseklerde kurulmuş ve kalın surlarla çevrilmiş olmaları bize Yunanistan'daki Miken yerleşim yerlerini hatırlatır.

Kimdir bu Lelegler?

Devamı için tıklayınız.