17 Şubat 2013 Pazar

Bodrum / Dereköy Tohum Takas Şenliği

Bugün, Bodrum / Dereköy'de, Ekolojik Üreticiler Derneği ve Dereköy Doğa Sevenler Derneği, Çatal Ada Derneği, Mavi Yol Girişimi ve Bizim Bostan tarafından, yerel tohumları korumak ve üretmeye teşvik etmek amacıyla düzenlenen Tohum Takası Şenliğindeydim.

Takas için getirilen tohumların kabul edildiği ve kayıt altına alındığı bir "Tohum Kayıt Masası" oluşturulmuştu. Ben de ilk iş olarak, götürmüş olduğum tohumları ve üç fidanı, ne tohumu olduğu, nereden getirildiği, kimin getirdiği, iletişim bilgileri gibi bilgileri de her tohum için yazarak, Tohum Kayıt Masasına teslim ettim. Yağmur yağmaya başlamıştı, biraz sıra vardı ve birazcık da uzun sürdü. Bu işlemler sırasında bana yardımcı olan, daha önce internet üzerinden tanışmış olduğumuz, burada da yüz yüze tanıştığımız Ferudun (Kaykı) beye teşekkür ediyorum.
Bütün tohumların teslimi ve kayıt işlemi bittikten sonra, tohumlar zarflara bölünerek tohum takası gerçekleştirildi...  

Deniz Evin Bostanı standını -özellikle- ziyaret ettim. Çünkü, Deniz hanımla daha önce internet üzerinden tanışmıştık, sonrasında da beni ve bağı ziyaret için gelmişti... 

Tohum Takas Şenliğinde bir çok stand ve etkinlik vardı. Hepsini dolaşamadım çünkü yağmur yağıyordu ve elimde şemsiyeyle ve tekerlekli sandalyeyle bu oldukça zordu... Bol bol fotoğraf çekmeyi düşünüyordum, o da olmadı.
Takas Şenliği esnasında, daha önceden  yüz yüze tanışmış olduğum kişilerle merhabalaşıp kısa sohbetler yaptığım gibi, internet üzerinden tanışmış olduğum ama yüz yüze tanışmadığımız, ya da hiç tanışmadığımız ama web sitem ve blogum vesilesiyle beni tanımış olan kişilerle yüz yüze de tanıştık. Bu da çok güzeldi tabi...  

Arkadaşım Çağlar'la ve ailesiyle görüştük. Çağlar'la sanırım 2006'larda falan tanışmıştık. Bizim oraya epeyce defa gelmiştir. Zaman zaman da telefonla görüşürüz. Bir gelişinde babası Selçuk bey ve annesi Güneş hanım da varlardı ve onlarla da tanışmıştık. Çağlar, abisiyle beraber Bodrum'daki Orfoz'un işletmecisi. Ve, üzümü bizden aldıkları için özellikle yazın daha sık görüşüyoruz.

Fotoğrafta hemen arkamızdaki, önünde "Kahvede Film Gösterimi" yazısı bulunan yer köy kahvehanesi. Burada, konuyla ilgili filmler gün boyunca seyredilebiliyordu.

Tohum Takas Şenliği ile ilgili basından bazı haberler;  Bodrum Kent Tv,  NTV, Milliyet  

Bodrum Belediyesi Deve Güreşi Festivali

Bugün, Bodrum'daki diğer etkinlik de Bodrum / Kızılağaç'taki Deve güreşi sahasında, Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen Deve Güreşi Festivaliydi. Ben Dereköy'e giderken hazırlıklar tamamlanmak üzereydi ve güreşler başlıyordu. Hava gayet güzeldi. Ancak, ilerleyen saatlerde ben Dereköy'deyken başlayan yağmur burada da etkili olmuş ve her ne kadar güreş yağmur altında devam etse de, bazı kişilerin biraz erken ayrılmasına, güreşin de normalden biraz daha erken bitmesine neden olmuştu. Ama yine de yağmura rağmen tamamlanmış, güzel bir güreş olmuştu. Dereköy'den dönerken yol kenarında biraz durup Erdal'ın güreş sahasına bakmak için gittiğinde, arabanın içinden bu fotoğrafı çektiğim esnada yol üzerinde manzara böyleydi... 

15 Şubat 2013 Cuma

Uyuyan Güzeller

Yazın hemen hemen hergün gidiyorum bağın içine. Ama kışın bazen havalar soğuk oluyor, bazen yağmurlu oluyor, yağmurdan sonraki günlerde de çamurlu oluyor. Böyle zamanlarda benim bağın içine gitmem zor. Ne zoru, zordan da öte. Ama havanın ılık olduğu, yağmurdan sonra toprağın suyu çekmiş olduğu günlerde rahatlıkla gidebiliyorum. Bu fotoğrafları da öyle bir günde çekmiştim geçenlerde.

Ben bağda dolanırken, bir ara Mustafa kaybolmuştu, sonra bisikletle geldi. Wine da onla beraber koşuyordu. Wine, köpeğimizin adı. Diğer köpeğimizin adını "Vino" koymuştum. Bunun adı ne olsun diye düşündüm, düşündüm, bu da "Wine" olsun dedim... 

Babam ve Erdal bağ buduyorlardı. Malum, budama zamanı... Çocuklar da bu işleri öğrensinler ve bağda çalışmanın nasıl bişey olduğunu bilsinler diye, bir saat boyunca kesilen asma dallarını toplama görevi verdik onlara. Yalnızca bir saat. Halbuki biz onların yaşındayken ne işler yapardık ve ne kadar çok çalışırdık. Hey gidi günler hey...  

Hep diyorum, tamam, bağ yeşilken çok güzel ama, böyleyken de güzel. Bağın her hali güzel... Şimdi, onlar için uyku ve dinlenme zamanı. Yani bu durumda, bunlar "uyuyan güzeller" değil de ne?...

NOT : Fotoğrafların üzerine tıklayınız, şefin tavsiyesidir :)