29 Kasım 2009 Pazar

George Simpson ve Kıyıkışlacık (İasos) 'tan Gelen Misafirler


.
George, daha önceki bir görüşmemizde, bir arkadaşının bağ ve şarap yapmak istediğini söylemişti. Bugün öğleden sonra onlar geldiler ziyarete. Müstakbel bağcı dostlarımız diyebiliriz yani :) Bir aksilik çıkmazsa, önümüzdeki günlerde İasos'taki çiftliklerine gideceğiz ve bağ kurulması düşünülen arazinin bu iş için ne derece uygun olduğuna bakacağız...
.
.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Ne Olacak Bu İngilizce Meselesinin Sonu


.
Öğle saatleriydi, bilgisayarı açmış mailleri kontrol ediyordum, bir araba geldi. Erdal kapıdan, "beklediğin biri var mıydı?" dedi. "Yoktu" dedim, sonra dışarıya çıktım. Yabancı bir çift. Adam (Andreas Wahl) Alman, arkadaşı Avusturyalı'ymış. Sea Garden'dan gelmişler. Kadın 6 ay Sea Garden'da, diğer 6 ayda da Viyana'da kalıyormuş. Andreas çok az Türkçe biliyor. Anlaşmamıza yetecek kadar bile değil. Bu durumda bile sora sora bulmuşlar burayı. Vay be, burayı onlar da mı duymuş... İyi de, nasıl anlaşacağız? Ben yeterince İngilizce de konuşamıyorum. Yardım için hemen komşu Hüseyin abiyi çağırdım. Bugünlük böyle de, ya başka zaman. Ne olacak bu İngilizce meselesinin sonu bilmiyorum ki... Çetin (Özer) abinin kulakları çınlasın. Bu yaz, "Bir dahaki geldiğimde, İngilizceyi öğrenmiş ol, bu sana çok lazım olacak" demişti...
.
.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Evde Şarap Grubu Kasım-2009 İzmir Tadım Toplantısı



İşte, yine bir Evde Şarap grubu İzmir tadım toplantısındayım. Ne güzel...

Toplantıya son anda gelen bazı arkadaşlarımız, tadıma geçmeden önce çekilen bu fotoğrafta olmamakla birlikte, bu da tadım grubumuzun fotoğrafı.



Tadıma katılan arkadaşlarımızın getirmiş olduğu şarapların toplu hatıra fotoğrafları :) Görüldüğü üzere, çok sayıda şarap getirilmiş. Bu da ayrıca sevindirici...




.
Tadılan şaraplar hakkındaki kritiklerin notunu Ayhan (Güleyen) bey ve Nejat (Kutup) bey tuttular. Gerek şaraplar için söylenenler, gerekse toplantıda konuşulan diğer konular hakkındaki yazı, Evde Şarap grubu web sitesi, İzmir toplantıları sayfasında yer alacaktır.





Benim ve Rıdvan abinin götürdüğümüz şaraplarımızın beğenilmesi hem şaraplarımız, hem de üzümlerimizin yetiştiği Bodrum yöresi için sevindirici bir durum...
.

.
Nejat bey, Şarap Etiketleri, Etiketin tarihi ve ilk etiketler ile dünyadan yaklaşık 300 etiketin görsel sunumunu yaptı. Zaman kısıtı nedeniyle bu sunum biraz hızlı geçildi ve zamansızlığa kurban gitti diye düşünüyorum. Ben, yavaaaş yavaş izlemek isterdim bunu. Ama yine de güzel bir sunumdu...
.

.
Tadım toplantısı İzmir Anemon Otelde idi. Burası da otelin en üst (14.) katındaki Kadıfekale Roof Restaurant. Körfeze ve etrafa hakim olan güzel bir yer. Servis de çok güzeldi, bunun için kendilerine teşekkürler. Ve biz; Rıdvan abi, Kadir abi ve ben. Erdal her zamanki gibi fotoğrafımızı çekiyor :)
.

.
Güzel bir İzmir yolculuğu daha yaptık bugün. Hem giderken hem de dönerken yolculuk çok zevkliydi. Yine çok güldük. Gidişte Bafa gölü kenarında küçük bir mola verdik. Bu fotoğraf da orda çekildi. Dönüşte de daha önceki gidişlerimizden adet olduğu üzere Söke'de çevre yolundaki mağazalarda mola verdik ve Kırçiçeği'nde bişeyler yedik. Güzel bir tesadüf, orada Söke Ziraat Teknik Lisesinden arkadaşlarım Erkan ve Lütfü ile karşılaştık.
.
Geldik yazının sonuna, ne yapıyoruz; Bu güzel gün için başta Rıdvan abi olmak üzere, Kadir abi ve Erdal'a, organizasyonda emeği geçen Nejat Kutup bey ve Ayhan Güleyen beye ve tadıma gelen arkadaşlara teşekkür ediyor, bir başka tadımda görüşmek üzere diyor, yazımızı bitiriyoruz...
.
.

15 Kasım 2009 Pazar

Mersin Bitkisi - Yaban Mersini


mersin meyvesi

İşte bizim iklimimizde, bitki örtümüzde yetişen mersin. Bugün dağdan getirmişler bana. Çoçukluğumdan beri "mersin" dendi mi, fotoğraftaki bu bitkiyi ve meyvesini bilirim ben. Bunun bir de mavimsi-siyah renkte meyveli olanı vardır. Mersin diye ben bunu biliyorum ya, dağda yabani olarak da yetiştiğine göre, bu durumda kafamda "yaban mersini" olarak yer edivermiş. Ancak yaptığım küçük bir araştırmadan gördüğüm kadarıyla, (yabana pek de benzemeyen) yaban mersini daha farklı bişey.

Aromatik bir bitkidir. Yaprakları kurutularak baharat olarak kullanılır, meyveleri yenilir. Biz, incir bandırması sırasında yapraklarını bandırma suyuna koyarız. Bandırılan incir sandıklara basılırken de aralara kurumuş mersin yaprakları serpiştirilir.

Bir de çok güzel bir zeybek türküsü olan "Evlerinin Önü Mersin" türküsü var ki, mersin demişken onu da unutmayalım :)


Mersin dalı, yaprakları ve meyvesi.

Mersingiller familyasındandır. Genelde çalı formunda olup 1 -2 metre boylarında olan, kışın yapraklarını dökmeyen bir bitkidir. Budanıp ağaç formu verildiğinde 4-5 metre kadar boylanabilir. 1 -3 cm uzunluk, 0.5-1 cm genişlikteki, sivri uçlu, güçlü özel kokulu, derimsi sert yaprakları dallara karşılıklı dizilmiştir, yapraklarının üst yüzleri koyu, alt yüzleri mat yeşildir. Akdeniz ve Batı Asya kökenli bir ağaçcıktır. Akdeniz bitki örtüsü olan makinin elemanlarından biridir. Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgelerimizde yetişir.Taze yapraklar baharat olarak kullanılır. Mentollü, kâfurlu, sakızlı, günlüğü hatırlatan bir kokusu ve lezzeti vardır.

Mersin ve faydaları (ve hatta yaban mersini) hakkında biraz daha geniş bilgi için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz deyip topu taca atıyorum :)
.
.

13 Kasım 2009 Cuma

Münür Demirci'nin Ziyareti



Münür (Demirci) abiyle nasıl tanışmıştık? Web siteme girmiş ve ordan bana bir mail mi göndermişti, yoksa web siteme girmiş sonra Telekomdan telefon numaramı bulup direkt mi aramıştı :) Neyse, bunlardan biri işte. Sonra da ara ara konuştuk. Münür abi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolorü. Bahçeyle uğraşmayı çok seviyor. İki tane bahçesi var. Görmedim ama hakkında konuşuyorduk hep. Bu bahçelerde bir çok meyve ağacı var(mış). Görev için gittiği yerlerden yerel meyve çeşitlerinin fidanlarını topluyor. Tanışmamızın bir vesilesi de bu bahçeler zaten. Ancak bu kadar bahçe merakına rağmen bugün ne bizim bağı ne de bahçeyi gezebildik. Marmaris görevi dönüşü buraya uğramak için, Dalaman yerine Bodrum Milas havaalanını tercih etmiş. Fakat geldiğinde hava kararmıştı. Uçak kalkıncaya kadarki kısa zamanda biraz da olsa sohbet edebildik...
.
.

1 Kasım 2009 Pazar

Bodrum - Çömlekçi / İşmen Bağları Şarap Tadım Ve Sohbet Toplantısı



Selva - Haluk İşmen bağlarında şarap tadımı ve sohbet toplantımız. Misafirlerin bir kısmı bağı ve çiftliği geziyordu bu fotoğraf çekilirken, gidenler de olmuştu. Yaniii, bu kadar değildik, daha kalabalıktık :) Malum, fotoğraf işleri hep sona kalır.

.
Hava biraz esintili (poyraz) ve soğukça idi. Poyrazı kesen ve güneye bakan buradan bağı ve Karaovayı seyrederek sohbet ve şarap tadımı çok güzeldi... Zinfandelle birlikte anılan bu bağda güzel Zinfandel şarapları tattık.
.
.
Selva hanım, "bak seni kimle tanıştıracağım" dedi. Umurbey Şarapları 'nın sahibi Umur Arıner bey. Bir tanıştık, pir tanıştık :) Koyu mu koyu bir sohbet...
.


Bağa ilk vardığımızda daha arabadan inmeden bu beyi gördüğümde, "ben bir yerden tanıyorum ama nerden" demiştim. Meğer kaza öncesi (K.Ö) dönemden tanıyormuşum. Bizim George Simpson'muş :) Şaka bir yana, aynı ortamlarda bulunmuş, merhabalaşmıştık ama tanışmak bugüne kısmetmiş. George, www.bodrum-bodrum.com sitesinin de sahibi. Bu site Google'de Bodrum araması yapıldığında ilk sırada çıkan site.




.
Güzel bir tadım ve sohbet toplantısıydı. Ev sahiplikleri için Selva - Haluk İşmen çiftine ve her zaman olduğu gibi bugün de fotoğrafları(mı) çeken ve bunun için de hemen hemen hiç bir fotoğraf karesinde olmayan Erdal'a (kendileri kardeşim olur bilindiği üzere) teşekkürler...
.
.