Kuru inciri saklamanın yollarından birinin de "kavurmak" olduğunu söylemiştim. Biz bu incire de "kavruk incir" diyoruz. Hatta buranın söyleyişiyle tam olarak şöyle deriz; "gavrık incir" :)
Kavurma işlemi kümbet şeklindeki küçük taş fırında yapılır. İncirler, ya içine badem içi, fındık ya da susam konularak kavrulurlar, ya da hiç bişey konulmadan kavrulurlar. Eğer içine bişey konulacaksa, incir önce biraz fırına konulur, böylelikle sert olan incirler yumuşamış olurlar. Sonra da açılarak içine badem içi falan konulur. Yukarıda, incirlerin içine konulacak olan kavrulmuş susam ve badem içi görülüyor.
Veee, incirler fırında...
Nar gibi kızarmış, mis gibi kokan ve tombik tombik olmuş incirler. Bunların içine herhangi bişey konulmadı.
Fırında kavrulmuş ve şişmiş olan incirler
Bunlar da içine susam ve badem içi konulmuş olan incirler
Kızarmış bir incir. İçinin bademiyle beraber :)
Artık eskisi kadar bir sandıklık incir olmuyor. Daha doğrusu yapmıyoruz diyelim. Bir karton kolinin içine koyduk.
Koliye konulan incirlerin üzerinden bastırılarak, incirler sıkıştırılır. Sonra üzerine biraz daha konulur ve yine sıkıştırılır. Sonra da ağzı kapatılır.
Kavrulmuş incirler ve havanda dövülen susam. Susam biraz fazlaydı ve incirlerden arttı. Onu da havanda dövdük. Eskiden çok yapardık bunu. Çok uzun zamandır (neredeyse çocukluğumuzdan beri) yapmamıştık. Havanda dövülen kavrulmuş susam daha sonra bal ile karıştırılarak (daha doğrusu karılarak) yenilir. Eğer bal ile karıştırmayacaksak, içine biraz şeker koyar hepsini beraber döverdik havanda.
.
.
Ama ama...
YanıtlaSilBen gidiyorum!
:))
Harika bir şeymiş bu; ilk kez görüyorum. Sıradan fırınlarımızda da yapabiliriz zahir bu işlemi, değil mi?
Ben de geçen gün onu düşünmüştüm aslında. İlk yapıldığında hem çok yumuşak hem de koku, aroma herşey müthiş oluyor. Sonra da iyi oluyor ama, fırından yeni çıktığında bir başka. Her seferinde, yiyeceğimiz kadar, 5-6 tane filan yapsak demiştim.
YanıtlaSilNormal fırınlarda da yapılabilir sanırım, neden olmasın. Ama incirler bu işe uygun olmalı. İşlemden geçirilmiş ve birbirine iyice sıkıştırılıp paketlenmiş incirler bu şekilde yapılırlarsa nasıl sonuç verirler bilemiyorum. Galiba pek iyi olmaz :)
Fırınlanmış ilk kez görüyorum ..
YanıtlaSilmuhakak çok güzeldir.
bizler aldığımız kuru inciri yiyerek idare edicez..
afiyeteler olsun..
Evet Ferhan hanım, bu "kavruk incir" pek bilinen bişey değildir. Buralarda bile yapanlar, nerdeyse kalmadı gibi...
YanıtlaSilSize de afiyet olsun...
mehmet illa eylül ayındamı gelemiz lazım bu nefis şeyi tatmak için ya..sitedede ilk gördüğümde bayılmıştım buna...neyse kısmette yokmuş tatmak bu nefis yiyeceği..
YanıtlaSilmeltem
Merhaba Meltem,
YanıtlaSilHaklısın valla :)
Biz geçen yıl hiç kuru incir yapmamıştık. Bu sene de az yaptık.
Hatta kavruk olanını yapsak mı yapmasak mı bile demiştik:)
Ben birazcık da olsa yapalım dedim.
Hem böylelikle, yapılırken fotoğraflarını da çekebildim :)
Aslında bunu, biraz incir alıp normal fırında da deneyebilirsin.
Sonucu ben de merak ediyorum aslında...
İki buçuk sene sonra denemek nasip oldu :)))
YanıtlaSilÖnceki gün Eski Foça'da kekik ve zeytinyağına bandırılmış kuru incirler geldi, Ege beye yollamış arkadaşlar :)
Evde de organik susam vardı.
Aklıma düştü nasılsa kaç sene önceki nefaset :)
Şimdi fırındalar, bakalım becerebilecek miyim?
Merhaba Banu hanım,
YanıtlaSilİki buçuk sene sonra da olsa nasip olmuş, o da güzel. Ya hiç nasip olmasaydı :)
Ben bunları yazarken incirler de fırından çıkmıştır :) Vee, olmuştur onlar, becerebilmişinizdir :)
Afiyet olsun.
Ege beye selamlar...
Facebook bildirimleri sağolsun, beş sene önceki maceranın fotoğrafı önüme düştü :) Yapmışım incirleri, amma ve lakin çok sert olmuştu soğuyunca. Öyle mi olması gerekiyor, yoksa başka bir püf noktası mı vardı?
YanıtlaSilMerhaba Banu, Fırından çıktığı haliyle bırakırsan sert oluyorlar daha sonra. Bir kabın içine sıkıştırarak koyar öyle muhafaza edersen (bizim tabirimizle, depersen) daha yumuşak kalacaklardır...
SilYine incir, yine incir :)
Silİyi ki bu inciri görmüşüm vaktiyle...
Çok uzun zamandır hiç blog okuduğum yok; Facebook her hatırlattığında uğruyorum. Soluklanma oluyor :)
Hep bitecek işler var; ah bir bitseler! Hep okuyacağım :))
İstanbul'dan Garova'ya sevgiler...
Garova'dan da İstanbul'a ve sizlere sevgiler Banu...
Sil