1 Temmuz 2009 Çarşamba

Bağ Salkım Güvesi

Bağlara musallat olan çeşitli hastalık ve zararlılar var. Eğer araziniz (ya da sahanız diyelim) birçok hastalık ve zararlıyla bulaşık değilse, mücadele etmeniz gereken çok fazla sayıda hastalık ve zararlı yoktur muhtemelen. Külleme, salkım güvesi, mildiyö ve ölü kol ile başarılı bir şekilde mücadele edildiği taktirde hastalık ve zararlıların en önemlileri bertaraf edilmiş demektir.


Tuzak fotoğrafları GAROVA'dan

Salkım güvesi (Lobesia botrana) ile mücadelede ilaçlama yapılacak dönemlerin tespiti için Tahmin-Uyarı sisteminden yararlanılmalıdır. Tahmin-uyarı istasyonlarının hitap ettiği bağ alanı içerisinde, ilk yumurta ve ilk larva çıkışı saptanır ve bağda ilaçlama yapılması gereken zaman tespit edilir. Tahmin-uyarı için eşeysel çekici tuzaklar kullanılır.



Bu tuzakların üst kısmındaki karton, dış etkenlere karşı (nispeten) koruyucu görev yapar. Alttaki kartonun içindeki yüzey ise yapışkanlıdır. Bu yapışkanın tam orta yerinde bir eşeysel cezbedici vardır. Bu cezbediciye gelen salkım güvesi kelebekleri yapışkan zemine yapışır ve kalırlar. Bunlar sayılarak popülasyon yoğunluğu ve buna bağlı olarak da ilaçlama zamanı tespit edilir.

Aşağıdaki SALKIM GÜVESİ bölümü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yayınlamış olduğu "Bağ Hastalık ve Zararlıları" kitapçığından alınmıştır.


SALKIM GÜVESİ (Lobesia botrana)Tanımı ve Yaşayışı :
Erginlerin kanat açıklığı 10-12 mm, boyu 6 mm kadardır. Olgun larva ise 9-10 mm boyundadır. Larvanın vücut rengi genellikle sarımsı yeşildir. İlkbaharda uygun orantılı nem ve sıcaklıkta kelebekler görülür. Dişiler yumurtalarını çiçek tomurcuklarına, çiçeklere ve çiçek saplarına, koruk ve meyvelere bırakır. Yeni çıkan larva bir süre dolaştıktan sonra çiçek kılıflarını delip, tomurcuk veya çiçek içine girer ve beslenir. 2. döl larvaları korukta, 3. döl larvaları da bağın olgun üzüm döneminde zararlı olurlar. Genellikle 3 döl verir.

Zarar Şekli :
Tomurcuk ve çiçek devresinde; larva, tomurcuk ve çiçek içinde beslenir ve bu anda salgıladığı ipliklerle tomurcuk ve çiçekleri birbirine bağlayarak çilkimleri küme haline getirir. Zarara uğrayan tomurcuk ve çiçekler dökülür. Seyrek taneli salkımlar oluşur. Koruk ve olgunlaşma döneminde larva tanenin içinde beslenir. Bu beslenme bir tane içinde olmayıp, birden fazla tanede larvanın yer değiştirmesiyle olur. Olgun tanede beslenmede yer değiştirme daha sık olduğundan bir larvanın zarar verdiği tane sayısı bu devrede daha fazladır. Ayrıca olgun tanelerden akan şekerli su saprofit mantarların çoğalmasına da neden olur ve meydana gelen zarar kolaylıkla görülür. Zarar görmüş üzümlerdenyapılan şarapların kalitesi düşük olur.

Zararlı olduğu bitkiler :
Esas konukçusu asmadır. Defne, orman asması, hünnap, böğürtlen konukçuları arasındadır.
Mücadele Yöntemleri :
Kültürel Önlemler :
Salkım güvesi larvalarının faaliyeti için sıcaklık ve orantılı nem bakımından asmanın iç ve alt kısımları daha uygundur. Bu nedenle asmayı askıya almak, budama ve aralamayı asmanın iç kısmını havadar tutacak şekilde yapmak, bağı otlu bırakmamak, kış temizliğine önem vermek zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlıdır.

Biyoteknik Mücadele (Çiftleşmeyi Engelleme Tekniği) :
Çiftleşmeyi engelleme tekniği, dişi böceklerin çiftleşme çağrısı olarak salgıladığı feromonun yapay olarak üretilip yayıcılarla belirli bir alana dağıtılması sonucu yoğun bir koku bulutu oluşturulması ve böylelikle erkeklerin dişilere çiftleşme amacıyla ulaşmasının engellenmesi olarak tanımlanabilir. Bu yöntemin uygulanacağı bağ ya da bağ topluluğu geleneksel bağların ortasında kalıyor ise en az 16 ha, köşesinde kalıyor ise en az 12 ha büyüklüğünde olmalıdır. Birinci dölün ilk kelebekleri eşeysel çekici tuzaklarda yakalanınca her biri 172 mg feromon içeren Isonet-L yayıcıları, sıra arasının ortalama 3 m olduğu bağlarda; bağın içerisine sıra üzerinde 6.5-7 m de bir (1 yayıcı/21-22 m²), kenarlarda 2 m’ de bir sürgünlere asılmalıdır. Bu yöntem, Isonet-Lyayıcıları ile 600-650 adet/ha olacak şekilde uygulanabilir. Kenar uygulaması ve ağaçlar dahil hektara 750 adet’ten fazla yayıcı asılmamalıdır. Yayıcılar asılırken; bağda yapraklanma arttığında bu yayıcıların gölgede kalacak olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca, bağın içinde veya kenarında eğer ağaçlar varsa, olası çiftleşmeleri engellemek için her ağacın dallarına çepeçevre 2 m’ de bir, yerden 2 m yüksekliğe yayıcı asılmalıdır. Uygulama alanına 80 m’den daha yakın bir mesafede başka bir geleneksel bağ varsa, o bağ da 30 m derinliğinde 21-22 m²de bir yayıcı asılarak tampon uygulaması yapılmalıdır. Yanyana birden fazla bağda uygulama yapılması durumunda; iki bağın arası 5 m den az ise aralarındaki kenar sıralara 2 m de bir yayıcı asmaya gerek yoktur.Mesafe 5-10 m arasında ise iki bağın arasındaki kenar sıralara 5 m de bir yayıcı asılmalıdır. Salkım güvesi’ nin 1. dölüne ait bulaşma oranı %5’in üzerinde ise ÇE yöntemi ile birlikte yararlıların da desteklenip korunması için 1. döle karşı biyolojik bir preparat kullanılarak başlangıç popülasyonu düşürülmelidir.

Kimyasal Mücadele :
Salkım güvesi ilaçlama zamanına karar vermede Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından yürütülen Tahmin-Uyarı Sistemi’nden yararlanılmaktadır. Buna göre Tahmin-Uyarı istasyonlarının hitap ettiği bağ alanı içerisinde beklenen ilk yumurta ve ilk larva çıkışı Tarım Kuruluşları tarafından saptanır ve üreticinin bağda ilaçlama yapması gereken günler ilan edilir. İlaçlamada düşük basınçlı sırt veya motorlu pülverizatör kullanılır. Kullanılan ilaçların özellikle salkımları kaplayacak şekilde uygulanmasına özen gösterilmelidir.

6 yorum:

  1. muzaffer özgen3 Temmuz 2009 19:11

    Sizin sayfanızdaki bu zararlıları
    okudukça,ben pes ettim,biraz da
    geçkaldığım için olsa gerek.İlaçlarla aram da iyi değil,
    salkımlarda bozulmalar var biraz
    sizin fotoğraftakine benziyor.
    Elimde sulu kükürt var taneler
    iriyken kullanılır mı ,rüzgardan
    da bir şey atamıyorum.Bu işler
    bayağı emek ve bilgi gerektiren
    işlermiş,kolay gelsin diyeyim.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Muzaffer hocam,
    Salkımlardaki bozulmalar salkım güvesinden kaynaklanıyorsa sulu kükürt işe yaramaz. Ama koruk dönemindeki salkımlardaki bozulmaların salkım güvesinden kaynaklanacağını sanmıyorum. Salkım güvesinin zararı üzümler olgunlaştığında daha çok ortaya çıkıyor. Salkımlarınızdaki bozulmalar küllemeden kaynaklanıyorsa ve üzümleriniz henüz ben düşme dönemine giriyorlarsa sulu kükürt kullanabilirsiniz. Kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli husus, üzümü yiyinceye kadar geçecek süredir. İlaçların üzerinde son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken minimum süre yazar, buna kesinlikle riayet etmek gerek. Preperattan preperata değişiklik göstermekle birlikte (üzerlerinde yazar) sulu kükürtte bu süre 15 gün kadardır. Yani en az 15 gün üzüm koparmamalısınız.

    YanıtlaSil
  3. muzaffer özgen4 Temmuz 2009 14:21

    Teşekkürler,daha bizim üzümler
    koruk.Sizin yukarıdaki hasattaki
    görüntüler çok hoş,bayağı özen
    isteyen,sevgi isteyen bir iş
    yapıyorsunuz.Topladığınız siyah
    üzümler çekirdeksiz mi?Selamlar.

    YanıtlaSil
  4. Koruk olan üzümlerinizin olgunlaşmalarına epeyce süre vardır daha. Herhangi bir zararlı ya da hastalık varsa ilaç uygulaması yapılabilir.

    Evet hocam, bağcılık özen isteyen, sevgi isteyen bir iş. Tecrübe de çok önemli.

    Toplanan siyah üzümler çekirdeksiz değil. Ammaaa :) Perlette çekirdeksiz (beyaz) üzümüyle, Alphonse Lavallee siyah üzümünün melezlenmesinden elde edilmiş erkenci bir çeşit. Çekirdeksiz değil ama, Aplphonse kadar da çekirdekli değil.

    YanıtlaSil
  5. muzaffer özgen6 Temmuz 2009 21:36

    Bakınca çekirdeksiz gibi görünü-
    yorlardı,yine de çok özelmiş.Hayırlı bağ bozumları,
    bereketli olsun.

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler Muzaffer hocam...
    Çekirdeksiz değil ama çok çekirdekli değil :)

    YanıtlaSil