3 Mayıs 2009 Pazar

Milas Halısı



Dedim ki; "ne zaman vakit bulup da dokuyacaksın bu halıyı, boş ver, boşuna çözme, bi de bu sıkıntı olmasın arada..." Ama yine de çözüldü bu halı. küçük bir halı olacak bu. Ara ara dokunuyor ve sanırım bitebilecek :)

Görüldüğü üzere halı tezgahı böyle bişey işte. Eskiden ağaçtan olurdu ve adı ise "ıstar" idi. Zamanla onlar da demirden yapılmaya başlandılar, adı da "halı tezgahı" na dönüştü.

Eskiden buralarda kızlara verilecek çeyizlerin içinde halı çok önemli bir yer tutardı. Halı ne kadar çoksa, çeyiz de o kadar ağır demekti. Artık eskisi kadar halı dokunmuyor. Dokunmuyor çünkü astarı yüzünden pahalı. El emeği göz nuru dökülen halı satıldığında, malzemesinin parası çıkarılıp, geriye kalan para dokunduğu gün sayısına bölündüğünde, ortaya o kadar komik bir rakam çıkıyor ki, haliyle insanın da içinden halı dokumak gelmiyor.

Neden olay bu noktaya geldi buna iyi bakmak lazım. Bu saatten sonra durum düzeltilebilir mi, o da başka bir soru tabi. Bundan 20-25 yıl kadar önce Bodrum'da turizmin kendini hissettirmeye başladığı yıllarda, buralardaki halı tüccarları, tabiri caizse petrol şeyhleri gibiydiler :) Halı işi çok popülerdi. Ama bu popülerlik denetimsiz ve başı bozuk bir düzeni de yanında getirdi, vs. vs.
Daha fazla uzatmayayım, zaten bunu irdelemek de, düzeltmek de bana düşmez sanırım... Milas halısı hakkında daha geniş bilgi için tıklayınız.

Bu arada son bişey; Adı her ne kadar Milas halısı olarak geçse de, Bodrum'un beldesi olan Karaova (Mumcular) bu halının merkezidir.
.
.

2 yorum:

  1. Belki de kooperatifleşme birçözüm olabilir. Ama elbette o da amacına uygun yapılırsa:)

    Hem zeytin aşısı hem de Milas halısı için teşekkürler Mehmet Bey.

    YanıtlaSil
  2. muzaffer özgen5 Mayıs 2009 17:37

    Zamanında küçük boyutlarda bir çok
    halı çalışmam oldu,sabır işi,dokurken hayal kurardım.Anadoluda halılar kızlarımızın duygularını yansıttıkları ,renklerle ,şekillerle haberleştikleri
    araçlar olmuş uzun yıllar.

    YanıtlaSil