Toprak; Geldiğimiz yerdir, gideceğimiz yerdir, yurttur, bizi doyurandır... Çok şeydir... Toprağı işleme, (günümüzdeki haliyle) toprağı sürme, dünyada yapılan en eski işlerden birisidir. Üretmenin ilk ayağıdır...
Bu yıl biraz geç kalan sonbahar yağmurlarından sonra toprak tava gelir gelmez tarlalar sürüldü, tohumlar atıldı. Bu fotoğrafı çektiğim geçen Pazar günü, etraftan çift süren bir çok traktörün sesi geliyordu. Çünkü bir an önce sürülmeli, toprağın tavı kaçırılmamalıydı.
Toprağın tavında işlenmesi çok önemli. Tavında işlenmeyen toprağın yapısı bozulur. Bir toprak kuruysa zaten pulluk girmeyecektir, çok yaş da olmamalı, ikisinin ortasında olmalıdır. Avuca alınıp sıkıştırıldığında topak olmalı, ama bırakıldığında da dağılmalıdır. Üzerinde yüründüğünde sanki halının üzerinde yürüyormuş hissi uyandırmalıdır. Basıldığında hafif bir ayak izi oluşmalı, sonra tekrar düzelecek şekilde kabarmalıdır. Ezginin Günlüğü, "Gecenin İçinde" şarkısında "toprak somun gibi kabarır" derken bunu mu kastetmiştir bilmem ama, tavında bir toprak hakikaten somun gibi kabarır...
Yaziniz yine çok güzel.
YanıtlaSilEllerinize saglik... Topragin yeni sürülmüs kokusu da çok güzel olur. Doga harika güzel birsey.
Buz gibi isviçre den selamlar (bugün 3 dereceydi, gece -2 derece olacakmis).
Hülya ve Özgür Aytekin
Merhaba Hülya ve Özgür,
YanıtlaSilEvet, toprağın yeni sürülmüş kokusu da, her hali de çok güzel. Doğa da güzel, doğada olmak da çok güzel...
Üstüne, bizim burada havalar da güzel :)
Bu güzel havalardan, Bodrum'dan selam ve sevgiler...
Mehmet
Abi, yine beni çocukluğuma götürüverdin. Sonbaharın, sabah çiğ damlalarının yapraklar üzerinde yeni doğan güneşin ışığını yansıttığı günlere... Sabahları babamın öküslerimizle tarla sürdüğü günlere... Öküzlerin ağzındaki sarmaşıktan yapılmış kafeslerin arasından yayılan buğu geldi aklıma.
YanıtlaSilTraktör çiftine göre daha iyi olduğunu savunurdu Babam rahmetli. "Traktör toprağın örüsünü (yaşını) derine götürüyor, bir de tekeri çok eziyor toprağı." derdi. Dedem rahmetli de dağlara keçilerin çıkmasının serbest olduğu zamanlarda keçi dışkılarının yağmurla tüm ovaya dağılarak doğal gübre olduğundan bahsederdi.
Hey gidi günler hey. Ne güzel günlerdi. İyi ki çocukluğum köyde geçmiş :) Selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum yeniden sana.
Merhaba Hüseyin,
YanıtlaSilÇok güzel anlatmış ve anmışsın o günleri. Neydi o günler değil mi? Hey gidi günler hey. Şimdi öküzler yok artık. Bu kötü bişey mi, değil tabi. Çağımızın gereği ne de olsa. Ama işin garip tarafı eskisi kadar çok çift süren de yok. İşte bu çağımızın gereği değil ve kötü bişey...
selam ve sevgiler...