Garova Bağlarında kuzular mı desem, Garova'nın kuzuları mı desem, kuzuların dansı mı desem, baharda kuzular mı desem, ne desem... Gerçi, bahar daha gelmeden onlar geldi ama, olsun. Kuzular olmadan bahar mı olur?
Bu kuzular ikiz ve beyaz olan erkek, alacalı olan dişi. Dişi olan erkeği kaldırmaya çalışıyor. Acaba ne yapmaya çalışıyor, oyun mu dedim. Meğer, kalk emzirelim diye dürtüklüyormuş :)
Bu da, 20 gün önce onların daha bir kaç günlük halleri. Takip ettiğim bloglardan birisi de Californiya'da bir şaraphane olan Tablas Creek'in blogu. Bir kaç gün önce, "bugün bir-iki tane budama videosu koyayım bloga" diyordum, baktım onların blogunda da budama videoları. Dün, kuzuların videosunu ve fotoğraflarını koysam derken, onların blogunda "New Lambs at Tablas Creek". "Bu nasıl tesadüf" dedim :)
Tavuk(lar), kuzular, etrafta kuş sesleri. Bağda olmak güzel...
biz bayıldık bu zuzulara:))))
YanıtlaSilEvet, ben de iyi ki bu hallerine denk geldim diyorum. Kayda almak da ayrıca çok güzel oldu :)
YanıtlaSilSevgili Mehmet bey,
YanıtlaSilBlogunuzu nasıl ilgi ve zevkle izliyorum tahmin edemezsiniz.Anlatımınızla kendimi mis gibi taze ot kokularıyla,tavuk,kuzu seslerini duyar gibi oldum.Canınıza değsin,tadını çıkarın, bize de böyle esintiler gönderin ki İstanbuldaki ofisimizde oturmayı çekebilelim.
Sevgilerimle
Fatma
Merhaba Fatma hanım,
YanıtlaSilBen de mesajınızdan çok mutlu oldum. Ve böyle düşünmenize, böyle hissetmenize çok sevindim. Çünkü blogun çıkış noktalarından birisi de buydu. Şehirde yaşayan ama çiftliği de sevenlerin arada bir sanal da olsa gidebilecekleri bir yer olsun diye düşünmüştüm...
Selamlar, sevgiler...