Amerika Açık (US Open) dün gece (Pazarı pazartesiye bağlayan gece) oynanan tek erkekler final maçıyla sona erdi. 15 günlük turnuva boyunca maçlar akşam 19:00 sıralarında başlayıp ertesi gün sabah saatlerine kadar devam edince ben de biraz uykusuz kaldım haliyle. Bir de, "bu televizyonda tenis maçından başka bişey yok mu?" yakınmalarına maruz kaldım.
Bu turnuvanın benim için en güzel yanı (sanırım aynı heyecanı ülkedeki tüm tenisseverler duymuştur) turnuvada bir oyuncumuzun, Marsel İlhan 'ın olmasıydı. Marsel elemelerden ana tabloya yükseldi. Bu bile çok sevindirici bir olaydı. Ama Marsel bunla da kalmadı, birinci turu da geçti. Ve ilk kez Grand Slam (ve hatta ATP turnuvaları) turnuvasında kendi oyuncumuzu seyretme zevkini ve gururunu yaşattı. Seyrettiğimiz ikinci tur maçında gayet de iyi oynadı. Ben hala John İsner'i yenebilirdi diye düşünüyorum. Teşekkürler Marsel, yolun açık olsun...
Çift bayanlarda İpek Şenoğlu ile Kazak partneri Yaroslava Shvedova, 2. turda 5 numaralı seribaşları Slovak Daniela Hantuchova ve Japon Ai Sugiyama çiftiyle karşılaştı. Müsabakayı 4-6, 6-1 ve 6-2'lik setlerle yitiren İpek Şenoğlu-Yaroslava Shvedova ikilisi turnuvaya 2. turda veda etti. Onlara da çok teşekkürler...
Turnuvada sürprizler de yaşandı. Özellikle tek bayanlarda. Daha ilk turlarda İvanovic'in elenmesi, sonra Jankovic'in, Dementieva'nın, Sharapova'nın, Venüs Williams'ın elenmeleri sürprizdi.
Erkeklerde ise büyük sürprizler yoktu. Roddick'in üçüncü turda elenmesi sürprizdi. Murray, Nadal gibi oyuncular çeyrek final ve sonrasında elendiler ki, bu da, bu düzeydeki bir turnuvada sürpriz sayılmaz. Tek bayanlarda genç tenisçiler oldukça iyi izler bıraktılar, yeni yeni yıldızların gelmekte olduğunun sinyalini verdiler...
Tek bayanlar final maçını Belçikalı tenisçi Kim Clijsters ve Danimarkalı Caroline Wozniacki oynadılar ve maçı Clijsters kazandı ve şampiyon oldu. Kim Clijsters iki yıl önce tenisi bırakmıştı. Daha sonra evlendi, sonra bir çocuğu oldu ve ardından da (2 yıl sonra) tenise geri döndü. Tenise geri döndükten sonraki üçüncü turnuvası US Open'da şampiyonluğa ulaştı. Ayakta alkışlanacak bir durum. Çocuk da yaptı, şampiyonluk da :) Ve seyirciler de, onun güzel oyununun yanında, bu geri dönüşüne ve anne olmasına ayrıca bir saygı ve sevgi duyuyorlar. Wozniacki'ye gelince, o da genç (20 yaşında) ve başarılı bir tenisçi. Ve bütün bunların yanında çok da güzel bir tenisçi :)
Tek erkekler final maçında Federer maça çok iyi başladı ve ilk seti 6-3 aldı. İkinci setin başında servisini kırdıran Del Potro, setin sonunda Federer'in servisini kırarak seti tei-break'a taşıdı ve tei-break'ı da 7-5 almayı başardı. Maç 1-1 olduktan sonra adeta yeniden başladı ve maçın geriye kalan kısmı da çok çekişmeli ve zevkli geçti. Maçta setler 2-2'ye geldikten sonra, son set beklenmedik şekilde Del Potro'nun üstünlüğünde geçti ve son seti 6-2 aldı. Ve Del Potro maçı 3-2 (3-6, 7-6, 4-6, 7-6, 6-2) kazandı ve şampiyon oldu. Maçta Federer'in 56 winner'ı, 62 basit hatası vardı. Del Potro'nun ise 57 winner'ı, 60 basit hatası vardı.
Juan Martin Del Potro, Gilarmo Gilas'tan sonra US Open'da şampiyon olan ikinci Güney Amerikalı oldu. Bir başka not; Del Potro hem Nadal'ı hem de Federer'i yenerek şampiyon oldu.
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi tenisçisi kabul edilen Roger Federer'in ise bu turnuvada 40 galibiyet ve 5 şampiyonluğu bulunuyor. Federer'in toplamda ise 15 grand slam şampiyonluğu var. İşte Federer bu kadar büyük bir tenisçi. 28 yaşındaki tenisçinin bu yıl bir de ikiz çocukları oldu.
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder