21 Haziran 2012 Perşembe

Yavru Baykuş

Epeyce zaman oldu yazmayalı. Bağla ilgili yeni yazı ve fotoğraflar paylaşacaktım ama bağa giderken bu yavru baykuşu görünce fotoğrafını ve küçük bir videosunu çekeyim dedim. Ve böylece bir önceki yazının ardından hayvanlar aleminden bir yazı daha olmuş oldu. Ben çalışmak için bağa girdikten sonra, dönüşte tekrar baktığımda bıraktığım yerde yoktu. Daha uçamıyordu ama epeyce hareketliydi. Artık kendisi mi gitti, yoksa annesi gelip bir şekilde oradan götürdü mü, bilmiyorum...  

İnternette en kolay ulaşılabilen kaynaklardan birisi olan Vikipedi 'de yazdığına göre; Baykuş ya da Gece yırtıcı kuşları (Latince: Strigiformes), kuşlar (Aves) sınıfının, karinalılar (Carinatae) bölümünün, gökkuzgunumsular (Coraciiformes) takımına giren gece yırtıcı kuşları (Strigiformes) alt takımında yer alan türlere verilen genel ad.

Bir kısmının kanat açıklığı bir adam boyuna kadar ulaşabiliyorken, serçe kadar küçük olanları da varmış. Bizim buradakilerin büyüklüğü sanırım bir tavuk büyüklüğüne yaklaşıyordur. Kıvrık gagalı, keskin pençeli, kanca tırnaklı ve döner parmaklı olmaları, bütün vücudunun tabi bir susturucu gibi görev yapan ince tüylerle kaplı olması ve bu sayede çok sessiz uçması ve avlanması, iri gözlerinin başının yanında değil önünde olması, aşırı büyüklükteki gözlerinin araba farı gibi yerlerinde sabit olması ve yuvalarında hareket etmemesi, baykuşun boynunu 270 derecelik alan içerisinde çevirerek etrafını rahatça kontrol edebilmesi, görme ve işitme yeteneklerinin çok hassas olması, baykuşlar hakkındaki ilginç bilgilerdir. 
 

Baykuşların uğursuz olduğu yönünde de bir inanış vardır. İslam kaynaklarına göre kuş dilini bildiği kabul edilen Hz. Süleyman'ın bir baykuşla yaptığı konuşma olduğu söylenen bir yazıya rastladım internette. Ne ölçüde doğru olduğunu bilmiyorum ama içeriği ve verdiği mesaj güzel.
Bir gün bir peçeli baykuş Hz. Süleyman’ın yanına gelmiş selam vermiş. Hz. Süleyman baykuşun selamını almış ve konuşmaya başlamışlar. 
“Ey baykuş neden topraktan bitenden yemezsin?” diye sorunca,
“Hz. Adem topraktan çıkan şey sebebiyle cennetten çıkarıldı.” demiş baykuş.
“Niçin su içmezsin?” diye sorunca,
“Çünkü Hz. Nuh kavmi suda boğuldu.” demiş.
“Neden imar edilmiş mamur yeri terk edip harabeleri mesken tutarsın?” diye sorunca,
” Harabeler Hz. Allah'ın mirasıdır, ben de Hz. Allah’ın mirasında otururum” demiş.
“Harabe üstüne konduğunda ne dersin?” diye sorunca da,
“Burada yiyip içerek geçinenler hani nerededir derim" demiş.
“Ya imar edilmiş yer üzerinden geçsen ne dersin?” diye sormuş,
“Yazık Ademoğluna ki önünde nice güçlükler varken nasıl rahat uyumaktadır derim" demiş.
“Gündüzleri niçin çıkmazsın?” diye sorunca da,
” Ademoğlunun kendisine ettiği zulmün çokluğundan…” demiş.
“Öterken ne dersin?” diye sorduğunda ise,
“Ey gafil ahiret yolculuğun için azık hazırla! derim ve ‘Sübhane halıkun Nur’ diye zikrederim .” diye cevap vermiş.
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s.) şöyle buyurmuş:
“Kuşlar içinde insanoğluna bu kadar güzel nasihat eden ve bundan daha şefkatli olanı yoktur. Cahillerin ondan nefret etmeleri onu uğursuz saymaları ne acayip şeydir!…”

Eğer baykuş bunları söylediyse, ya da söylüyorsa, bu, insanın aklına, "doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar" lafını getiriyor. Daha da ötesi, "dost acı söyler..." Evet, kuşun ne günahı var, uğursuzluk olsa olsa insanların davranışlarındadır...


Eski Mısır'da ve Babilliler'de baykuş ölüm kuşu olarak nitelendirilmiş. Tarihi kalıntılardaki hiyeroglif kabartmalarda baykuş karanlığı, sessizliği ve ölümü temsil etmiş.
Eski Yunanlılar'da ise tam tersine baykuş gecelerin, savaşın, akıllılığın ve sanatın Tanrısı Athena'nın sembolü olarak kabul edilmiş. Yunanlılar baykuşların onları koruduklarına, gece görüş özelliklerinin Tanrılar tarafından verilmiş olduğuna inanıyorlarmış. Bu nedenle tapınaklarının her tarafında bol miktarda baykuş yaşıyormuş. İnanışlarına göre savaşa hazırlanan bir ordunun üstünden uçan baykuş, gelecek zaferin habercisiymiş. Yunanlılar baykuşun bilge bakışlarından o kadar etkilenmişler ki, M.Ö altıncı yüzyılın sonundan birinci yüzyıla kadar Atina'da bastırılan paraların arka yüzünde baykuş amblemi yer almış.

Romalılarda ise baykuşun ölüler diyarından geldiği ve yakın bir ölümün habercisi olduğu inanışı varmış. Sezar öldürülmeden az önce de baykuşların haykırışları duyulmuş(muş). Romalılar Avrupa'nın orta kesimlerine yayılıp kendi düşünce ve kültürlerini de beraberlerinde taşıyınca, muhtemeldir ki, bu yöndeki inanışları da günümüze kadar gelmiştir.

11 yorum:

  1. mehmet bey mailinize ve facenize mesajlar attım ancak bakmadınız sanırım. cevap verirmisiniz acaba

    YanıtlaSil
  2. mehmet bey mailinize facenize bakarmısınız

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    baktım ve cevap vermediğim email göremedim.

    YanıtlaSil
  4. Izmir taraflarinda yaz tatilimizi geçirirken, her aksam pansiyon a yürürken bir agacin üzerinde baykus çok güzel ses çikariyordu. Bir kaç defa yakindan görme firsatini yakalamistik :-) çok güzeldi. Uçarken de görebilmistik. Biz onu çok sevmistik :-)
    Isviçre den saygilar
    Hülya ve Özgür Aytekin

    YanıtlaSil
  5. Baykuş yaz tatilinize güzel bir renk katmış Hülya hanım :)
    Bodrum'dan selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Elinize, yüreğinize sağlık...
    Bir çok yazınız gibi buda harika olmuş...

    YanıtlaSil
  7. Beğenmenize sevindim Mustafa bey.
    iyi günler, selamlar.

    YanıtlaSil
  8. ne kadar sevimli canim:) bizim burada arada top seklinde seyler buluyoruz icinden kemikler filan cikiyor baykuslar tukururmus onlari farelerden geri kalanlar:) Aksam 10 civari tura cikan bir cift var bembeyazlar cok guzeller ama net fotografini hic cemedim. Bu bucur buyuyunce beyaz mi olacak acaba? Avrupa'da kapilara civilerlermis çok yakin zamana kadar kotulugu uzak tutsun diye hayvanlara yapmadigimiz eziyet yok yani! halbuki fareleri yakalar bahcenin dostu onlar:)

    YanıtlaSil
  9. Kapılara çivilemek de çok caniceymiş. Bir kuş, sadece bir kuştur, değil mi? Ve doğal dengenin de bir parçasıdır. Bu dünya sadece bize ait değil, onların da hakkı vardır...

    YanıtlaSil
  10. Mehmet bazı yerlerde de Baykuş uğurlu sayılıyor, trakyada Murat kuşu denir. Biz çok severiz baykuşları, senin de bildiğin gibi köyde çok var, bazı akşamlar görüyoruz, sesleri ise sürekli geliyor zaten.

    YanıtlaSil
  11. Murad kuşu :) Güzelmiş...
    Evet Cevat abi, köyde epeyce var, kendilerini de görüyoruz ama seslerini daha çok duyuyoruz.

    YanıtlaSil