Türkiye asmanın ve şarabın anavatanıdır. Her ne kadar bunu gerektiği şekilde kullanamasak ve ekonomimize ciddi bir katkıya dönüştüremesek de, konu her açıldığında mutlaka söyleriz. Bu konuda söylenen bir başka şey de Türkiye’de 1200 üzüm çeşidi olduğudur. Doğru mudur? Doğrudur. Doğrudur ama yine de görülmeyince bu 1200 rakamından biraz şüphe duyulmuştur sanırım. Ama artık görülebiliyorlar. Çünkü, bu üzümlerin fotoğraflarının, yörelerinin, yöresel isimlerinin olduğu bir katalog hazırlandı. Katalog dediysem, öyle 3-5 sayfalık bir kitapçık değil, 400 sayfalık bir kitap bu.
Bu kitap, Tekirdağ Bağcılık Araştırma İstasyonu tarafından yıllar yıllar önce başlatılan bir çalışmanın sonucunda hazırlanmış. Kitabın arka kapağında şöyle deniliyor;
“Bu eser, “Türkiye Asma Genetik Kaynaklarının Belirlenmesi, Tanımlanması ve Muhafazası Üzerinde Araştırmalar” isimli ve 1965 yılından beri çalışmaları devam eden bir projenin 2010 yılı sonuç raporu olarak hazırlanmıştır. Tekirdağ bağcılık Araştırma İstasyonu arazisinde tesis edilmiş bulunan üzüm çeşit/tiplerine ait bilgileri ve orijinal fotoğrafları içerir."
On gün kadar Tekirdağ Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğünden sevgili arkadaşım Zir.Yük.Müh. Tamer Uysal’la görüştüğümüzde, “kitabın hazır olduğunu, bana da göndereceğini” söyledi. Tamer’le daha önceki konuşmalarımızda ve gelip gitmelerinde de bu konudan konuşurduk zaten. Kendisi de bu projede görevli olan sevgili arkadaşıma ve projede emeği geçenlere hem çalışmaları hem de kitap için teşekkürler…
On gün kadar Tekirdağ Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğünden sevgili arkadaşım Zir.Yük.Müh. Tamer Uysal’la görüştüğümüzde, “kitabın hazır olduğunu, bana da göndereceğini” söyledi. Tamer’le daha önceki konuşmalarımızda ve gelip gitmelerinde de bu konudan konuşurduk zaten. Kendisi de bu projede görevli olan sevgili arkadaşıma ve projede emeği geçenlere hem çalışmaları hem de kitap için teşekkürler…
Kitabın başındaki Sunuş bölümünde ; “Dünya bağcılığında önemli bir yere sahip ülkemizin bağcılığı tarihsel bir geçmişe sahiptir. Asmanın anavatanları arasında olan Anadolu’da binlerce yıldır yapılan yetiştiricilik çok büyük asma form zenginliğini doğurmuştur. Geçmişten gelen bu zenginlik zaman zaman azalmaya yüz tutmuş olsa da mevcut duruma bakıldığında ülkemiz dünya asma genetiğinin çok önemli bir kısmını teşkil etmektedir. Asma, Türkiye’de hemen her yerde yetiştirildiğinden çok zengin ve değişik özellikler içeren yerel çeşit/tip oluşmuştur. Bu çeşit ve tiplerin tespit edilmesi, muhafazası, tanımlanması ve genetik stok olarak uygulamaya konulması büyük bir öneme haizdir. Bu kaynağı, öncelikle tespit etmek, toplamak ve koruyup gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir şekilde aktarmak ülke ve dünya bağcılığına yapılacak büyük bir hizmet olacaktır. Bu fikirden hareketle Tekirdağ Bağcılık Araştırma İstasyonu tarafından 1960’lı yıllarda başlayan çok kapsamlı bir çalışmanın sonucunu görmenin mutluluğunu yaşamaktayız.
Ülkemizin yaygın üzüm yetiştiriciliği yapılan bölgelerinden başlamak üzere il, ilçe, köy ve mezralara varıncaya kadar bağ alanları tespit edildikten sonra ilgili Tarım Kuruluşlarıyla koordineli çalışmalar yapılarak arazi bazında asma tiplerinin aşı kalemlerinin alınmasıyla, Kurum arazisindeki tesis edilen koleksiyon bağına aktarılmıştır. Bu şekilde koruma altına alınan asma tipleri üzerinde ampelografik çalışmalar yürütülmüş ve tanımlamaları yapılmıştır.
Çok uzun bir zaman periyodunda özverili, titiz bir çalışmanın bir ürünü olan bu eserin meydana gelme aşamaları kronolojik olarak aşağıda özetlenmiştir.” Denilmiş ve kısaca, 1965'ten günümüze kadar yıllar itibarıyla neler yapıldığı yazılmış.
1965 yılında projeye başlanmış olup 1969 yılına kadar envanter çalışmaları yapılmıştır.
1970-1971 yıllarında arazi hazırlığı ve anaç dikimlerine başlanmıştır.
Bazı çeşitlerin yetiştirilmesi devam ettiği için (şimdilik) bu kitapta 900 çeşit yer almış durumda. Kitaptaki üzüm çeşitlerinin fotoğraf kalitesini de merak ediyordum, arada bir kaç tane iyi çekil(e)memiş üzüm fotoğrafı olmakla birlikte büyük bir çoğunlukta fotoğraflar gayet başarılı. Bu güzel fotoğrafları görünce, o üzümü alıp yemek, dikip yetiştirmek istiyor insan. Üzüm çeşitleri hakkında, yukarıda da görüldüğü gibi; Üzümün Sinonimi, aşı kaleminin alındığı İl, İlçe, Köy bilgileri ile Salkım şekli, Tane şekli, Tane Rengi ve Çekirdek Sayısı bilgilerine yer verilmiş.
Bir çok şeyin hızla kirlendiği, yetiştirilen ürünlerde kullanılan tohumlarda bile (neredeyse) tekelleşmeye doğru gidildiği, atadan-dededen kalma tohumları(mızı)n hızla yok olmaya doğru gittiği, GDO'lu bitkilerin giderek artan bir oranda hayatımıza girmeye/sokulmaya çalışıldığı günümüzde, bize düşen ve yapılması gereken, güzel ülkemizde yetişen ticari değeri olsun ya da olmasın, bitkisel gen kaynaklarımızı kayıt ve koruma altına almaktır. Bu vesileyle "Türkiye Asma Genetik Kaynakları" projesinde emeği geçen herkese tekrar teşekkürler...
Herseyin kotuye gittigi ulkemden arada boyle bir haber geliyor yine umut doluyor icim:) ne guzel bir calisma, ne guzel bir kitap sonunda gecmisten bilgi transferinin onemi kavrandi galiba:) tesekkurler paylasim icin...
YanıtlaSilbu ülkeden hiç umudum yok. insanlar örgütlü davranmadığı müddetçe de umut
YanıtlaSilyok maalesef...vahşi kapitalizm yeni yeni diyet ödemeye başladı. yıllarca sağ koalisyon iktidarlar memleketi mahvetti. insan ve devlet elinin değdiği her şey kirlenir...
sevgiyle.
tolga
Kıymetli arkadaşım ve yorum yapan arkadaş, katalog için yazmış olduğunuz satırların emeği geçen herkesi mutlu ettiğinden eminim. Teşekkürler.
YanıtlaSilTamer UYSAL
Tamer'cim, bu çok değerli ve başarılı çalışma için emeği geçen herkese tekrar çok teşekkürler...
YanıtlaSilselam ve sevgiler...