30 Nisan 2011 Cumartesi

Davul, Zurna ve Ben



Davul, zurna ve ben. Bu yaşıma geldim, davullu zurnalı bir çok düğünde bulundum ama davul ve zurna şimdiye kadar hiç kulağımın bu kadar yakınına gelmemişti :) Çağırdım, "çalın bakalım" dedim. "Bir de fotoğraf çektireyim." Bunda, elimdeki rakı kadehinin etkisi var mı derseniz, yok. O işin görüntüsü. Arkadaşlara eşlik ediyor olmak için. Zaten hepi topu içtiğim de bir yudum ancadır. Yani, amiyane tabirle, içip zurna olmadığım gibi, olmuşluğum da yoktur. Maksat muhabbet...

Her ne kadar "davulun sesi uzaktan hoş gelir" diye bilinirse de, hem zurnanın hem de davulun sesi yakından da gayet güzel :) Buyrun size küçük de bir örnek, tıklayınız.

Düğün, Erdal'ın (bilmeyenler için, kardeşim olur kendisi) kayınbiraderi Nail'in düğünü. Bu vesileyle Nail ve Zehra'ya da burdan mutluluklar dilerim. Ege'nin birçok yerinde olduğu gibi bizim yöremizde de geleneksel düğünde erkek evinde davul zurna çalınır. Cumartesi günü öğleyin başlar, Pazar günü devam eder, Pazar öğleden sonra "gelin alma" ya gidilir, düğün kız evinde de devam eder ve akşama doğru gelinin alınıp gelinmesiyle sona erer.

10 yorum:

  1. Tekrar buluştuk, çok sevindim, ciddi ciddi bir eksiklikti. İzlemedeyim.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Mehmet, afiyet olsun. Bir yudum veya iki ama davul, zurna kola, fanta ile gitmez zaten. :)

    YanıtlaSil
  3. Baha hocam merhaba,
    Evet, tekrar buluştuk. Bence de ciddi bir eksiklikti ve ben bunu çok hissettim. Maille de haberleşiyoruz ama blogun yeri bir başka :)
    Selam ve sevgiler hacam

    YanıtlaSil
  4. Cevat abi, aynen dediğin gibi :) Herşeyin yeri ayrı değil mi?
    selam ve sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. O düğünde olmuş kadar olmasak da..keşke olsaydık diyorum.. Sevgi ve saygıyla..

    YanıtlaSil
  6. Bilge hanım merhaba,
    Keşke..
    Selam ve sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Selamlar Mehmet Bey...tesadüf eseri blogların açıldığını öğrendim...ilk olarak sizin bloğunaza baktım...daha çok resim daha çok bilgi istiyoruz...

    Bende geçen senden bu yana asma kolleksiyonum için çalışıyorum şimdilik asma çeliği köklendirme işine çözdük diyebiliriz...zaten kolay..

    Sizinde tanıdığınız Baha Abi sağolsun birçok çeşit çelik yolladı bana alphonse lavelle harici hepsi tuttu...belki bakmak istersiniz...seyyah53 takma ismi ile gönderilenler benim...

    http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2282&page=10

    YanıtlaSil
  8. Mehmet Bey rakı kadehi elinize yakışıyor. :) Sonuçta onda da üzümün payı var değil mi? :)

    Finaller yaklaşıyor. Bitki koruma haricinde pek sorun yok gibi dursa da deli gibi ders çalışıyorum. Umarım biter bu yıl...

    Sizi tekrar görmek güzel.

    YanıtlaSil
  9. Merhaba Emre bey,
    Evet, bloglar açıldı. Ve ilk olarak Garova Günlüğünün aklınıza gelmesi de çok güzel, teşekkürler :)
    Bundan sonra daha çok yazacağım veee daha çok fotoğraf.
    Ağaçlar.net teki fotoğraflarınıza baktım. Epeyce çok ve başarılı köklendirme yapmışsınız. Tebrikler...
    Baha hocam gibi bu işlere çok meraklı ve aynı zamanda da yardımcısever bir kişiyle tanışıyor olmanız da çok iyi. Benim de yardımcı olabileceğim bişey olursa bana da söylersiniz.
    Selamlar...

    YanıtlaSil
  10. Mehmet bey merhaba,
    İçmesek de yakışıyor işte. Dediğiniz gibi, onun da hammaddesi üzüm :)
    Finallerde başarılar dilerim. yaparsınız siz. Bitki koruma biraz zor gibi görünse de değildir aslında. Biraz Latincesi boldur :)
    Tekrar başarılar dilerim,
    Selamlar...

    YanıtlaSil