Sol baştan itibaren birinci sıra: Ali Nalbantoğlu, Gültekin Özcan, Bahadır Tamer, Ali Ölmez, Hakan Özçelik, Mehmet Vuran, Özkan Aydemir, Devrim Alkaya, Kadir Saka, İkinci Sıra : Barış Taşçı, Orhan Atay, Lütfi Özenç, Erkan Toy, Ayhan Göktaş, Yurdal Köken, Üçüncü Sıra : Durmuş Çakır, Bülent Güner, Erdem Durgut, Tamer Uysal, Bilgin Çakır, Abidin Çakmak, Dördüncü Sıra : Taner Yıldırım, Adem Kahraman, Veli Altınbaş (fotoğrafları büyütmek için üzerlerine tıklayınız)
"Söke Ziraat Teknik Lisesi 1989 Yılı Mezunları 20. Yıl Buluşması." Böyle söyleyince sanki başkalarının 20. yıl buluşmasından bahsediyormuş gibi oluyor biraz. Ama öyle değil. Bu bizim buluşmamız. Şaka gibi, mezuniyetlerinin üzerinden 20 yılın bir çırpıda geçiverdiği bizlerin buluşması... Haziran ayının 20'sinde 20. yıl buluşması...

Henüz gelecek olan arkadaşlarımız hepsi gelmemişti daha ve biz de Okul'umuzun içinde şööyle bir gezelim dedik. Burası Hayvancılık Şubesi. Okulun her köşesinde olduğu gibi, burada da az zamanımız geçmemişti, az çalışmamıştık buralarda. Ve tabi ki, bir dolu da hatıra...
Hocalarımız, arkadaşlar, bazı arkadaşların eşleri ve çocukları.
Arkadaşlar geldikten hemen sonra, hocalarımız da geldiler. Emekli olmuş olan Okul Müdürümüz Rifat Köksal bey ve eşi Fikriye hanım, emekli olmuş olan (bizim zamanımızdaki) müdür yardımcısı Fethi Ayık hocamız, emekli olmuş olan (bizim zamanımızdaki) müdür yardımcısı ve aynı zamanda Atölye tekniği dersi hocamız Recep Nacaklı bey, emekli olmuş olan matematik hocamız Tevfik Yarımtepe bey, emekli olmuş olan Mahmut Nedim Barış hocamız ve eşi Gülseren hocamız, emekli olmuş olan Yusuf Yazıcı hocamız ve eşi Betül hocamız, emekli olmuş olan İsmail Nebioğlu hocamız, emekli olmuş olan M.Bülent Başarır hocamız ve halen görevine devam etmekte olan Nihat Kurt hocamız da geldiler. Ayaküstü epeyce sohbet edildikten sonra topluca yukarıdaki fotoğrafı çektirdik.
Hocalarımız da bu organizasyondan çok mutlu oldular. Şimdiye kadar böyle bir organizasyon yapılmadığını ve buraya çok severek geldiklerini söylediler. Bizler de geldikleri için kendilerine çok teşekkür ediyoruz...

Bu da fotoğraf çekimi sonrası. Bundan hemen sonra da topluca akşam yemeği yedik. Aynen öğrenciliğimizde olduğu gibi. Ama ben o yemekte fotoğraf çekmeyi atlamışım maalesef...

Tevfik Yarımtepe hocamız ve ben.

Betül Yazıcı hocamız ve eşi Yusuf Yazıcı hocamızla.

Recep Nacaklı hocamız ve Bülent Başarır hocamızla.

Nihat Kurt hocamız, ben ve Durmuş Çakır.

Akşam yemeğinden sonra hocalarımız ve bizler hep beraber Lokale geçtik, çaylar içildi, sohbetler edildi. Sonrasında Nihat hocamız hariç diğer hocalarımız ayrıldılar. Bir müddet sonra da (isteyen)bazı arkaşlarımız Kuşadasına gittiler. Ben ve bazı arkadaşlar lokalde oturmaya devam ettik.
Ertesi gün sabah oldukça geniş bir zamana yayılmış kahvaltıdan sonra yavaş yavaş gitme hazırlıkları da başlamıştı. İşte yukardaki fotoğraf da o zamanların fotoğrafları :)
Erkan Toy ve Lütfi Özenç arkadaşlarımız Okulda görev yapıyorlar. Organizasyondaki emekleri ve ev sahiplikleri için Erkan ve Lütfi'ye, toplanma fikrinin sahibi olduğu için de Devrim Alkaya arkadaşımıza çok çok teşekkür ediyoruz...
.

.Buralar da vakti zamanında bizim kalmış olduğumuz odalar. Diğer bir söyleyişle, koğuşlarımız yani. Altlı üstlü ranzaların olduğu bu odalarda yanlış hatırlamıyorsam 16 kişi kalıyorduk. Şimdi o kadar değişmiş ki, görmesem inanmakta zorluk çekerdim doğrusu. İşte bu hale gelmiş. Televizyonu, kliması, mini soğutucu dolabı, banyo ve tuvaleti, saç kurutma makinası olan iki kişilik odalara dönüşmüşler. Sadece odalar değil, bina olduğu gibi komple değişmiş. Tabi bu, binalarda olan değişiklik. Bir de Okulun bizzat kendisinde olan bir değişiklik var ki, o da, artık okul olmadığı. Okul son mezunlarını 2008 yılında vermiş ve daha da öğrenci alınmamış. Bizim okul da "Zirai Üretim İşletmesi, Tarımsal Yayım ve Hizmetiçi Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Tarım Makinaları Test Merkezi" ne dönüşmüş. Yani kısaca "
TAYEM". Ama bizim için yine de "Okul" orası. Sanırım o civardaki herkes de oraya "Ziraat Okulu" demeye devam ediyordur :)
.
.Hazır buraya kadar gelmişken, Okulun hemen yanındaki fabrika satış ve Outlet mağazalarına uğramadan olmaz dedik Erdal'la...
Bizim zamanımızda buralarda hiç bişey yoktu. İn cin top oynardı. Ovanın yüzünde bir okulduk. Ama şimdi etraf çok şenlikli olmuş.
.
.Bunlar da dönüş yolunda, Akbük'le Bafa Gölü arasındaki tepelerde kurulmuş olan rüzgar türbinleri. Yani temiz enerji kaynakları. Ama ku kadarla olmaz. Rüzgar ve güneş enerjisinden çok çok daha fazla yararlanmalıyız.
..