21 Nisan 2009 Salı

Muğla Seyahati ve Bozüyük'te "Baba Ocağı" Dizisi Setini Ziyaret



Bugün Muğla Üniversitesi kampüsünü gezdim. Amcam, Gözde ve Emine'yi Muğla'ya götürecekti, "ben de gideyim" dedim. Gitmişken de Üniversite kampüsünü gezdim. Çok beğendim, çok. Geniş, düzenli, yeşillik ve (bana göre) Muğla'nın en güzel yerinde. Orada öğrenci olmayı isterdim. Gerçi benim Üniversitem (Uludağ Üniversitesi) de güzeldi ama ben öğrenciliğin keyfini pek de çıkaramamıştım. Şaka maka üzerinden de 10 yıl geçmiş. Bugün etraftaki öğrencilerin nerdeyse benim yarı yaşımda olduklarını düşününce, yine "ben ne ara bu yaşa geldim, nasıl geldim" demeden edemedim :)



Dönüşte Bozüyük Beldesine uğradık. Aslında baştan böyle bir planımız yoktu. Muğla'dan dönüşte Bozüyük yol sapağına gelirken ani bir kararla yolumuzu Star tv'deki "Baba Ocağı" dizisinin çekildiği Bozüyük'ten geçirmeye karar veriverdik. Beldenin yeşillikler arasından kıvrıla kıvrıla giden bir yolu var. Yol bizi dosdoğru köy meydanına götürdü. Köy meydanı ve meydandaki kahve, dizinin ana mekanlarından birisi zaten. Arabada bagajda yer olmadığı için tekerlekli sandalyeyi yanıma alamadığımdan dolayı ben arabadan in(e)medim. Meydanın güzel ve çekim mekanına nazır bir noktasına park ettiğimiz arabanın içinden çekimleri izledim. Dokusu bozulmamış ve yöreye özgü mimariyle yapılmış eski bir çok evin olduğu köyün otantik bir havası var. Bazı evler restore edilmiş. Köyün hemen bitişiğinde de "Pınarbaşı" var. Buranın adını şimdiye kadar çok duymuştum ama gitmek nasip olmamıştı. Bugün de durup oturmaya vaktimiz kalmadığı için (zaten tekerlekli sandalye de yoktu ya) kenarından geçip gittiğimiz bu yer, 800 yıllık olduğu söylenen yaşlı çınar ağaçları, kavaklar ve birkaç gözden yüzeye çıkan kaynak sularıyla ve doğal güzelliği ile öne çıkan çok güzel bir dinlenme yeri...



Baba Ocağı dizisini severek izliyoruz. Muğla yöresinde, özellikle de yörenin şivesi kullanılarak neden hiç dizi çekilmez derdim. Bu dizi o açıdan da çok iyi oldu. Başarılı da oldu. Ve ben de çok sevindim tabi. Bu da dizideki Hasan Bakkal'ın önünde, dizinin başrol oyuncularından Burak Özçivit ile Erdal'ın fotoğrafı.



Dizide sevdiğim karakterlerden birisi de Bakkal Hasan. İlk başlarda rolünün çok büyük olmadığını, ama bölümler ilerledikçe sevilen bir karakter olduğunu ve rolünü de çok başarılı oynadığı için, rolünün biraz daha büyütüldüğünü düşünüyorum. Yörenin şivesi ağzına çok iyi oturduğundan dolayı, onun o köyden ya da yakınlarından bir yerlerden olabileceğini düşünmüştüm hep. Erdal'a dedim ki, "Bakkal Hasan'a git ve durumumu anlat ve arabada olduğumu söyle" dedim. O da sağolsun arabaya kadar geldi. Çok başarılı bulduğumu ve hakkındaki fikirlerimi kendisine de söyledim. Volkan (Baş) bu yöre insanını çok iyi tanıdığını, zaten Bafa kökenli olduğunu söyledi. Beraber bir fotoğraf çektirdik ve sahnesi geldiği için çekime gitti.

Sonrasında da bizim için dönüş yolculuğu başladı...
.
.

12 yorum:

  1. Diziyi hiç izlemedim. Ne yazık ki bizim evde 6 adet çocuk kanalından başka bir şey izlenemiyor:)

    Yazdıklarınızdan aklıma "Dondurmam Gaymak" isimli film geldi. Tadı hala damağımdadır defalarca seyretmeme rağmen.

    YanıtlaSil
  2. Bizde çocuklar da seviyor bu diziyi :)

    "Dondurmam Gaymak" çok güzel bir film. Bir kaç defa izledim. Ve sanırım bu, bir kaç defa ile kalmayacak...

    YanıtlaSil
  3. abicim çok güzel olmuş ya iyiki uğramışsınız ama bi yanlışlık var niye bizi bırakıp da uğradınız:( Güveni de yakalamışken:)

    YanıtlaSil
  4. Evet iyi ki de uğramışız. Siz de olsaydınız daha iyi olurdu ama, neyse artık. Ama baban yine gideriz diyordu, biliyorsun sağı solu pek belli olmuyor, gider mi gider valla :) Hele bi de söz konusu siz olduğunuzda... Adam kızlarını çok seviyor... :)

    Siz kızlar Güven'i görememişsiniz, biz erkekler de kızları göremedik, bu ne iş bu yaaa :)

    YanıtlaSil
  5. sağolsun babam bitane abicim İnşallah beraber gezelim bize yeter yaza az kaldı okul bitsin de çok öptük;)

    YanıtlaSil
  6. "Baba Ocağı" dizisinde bir gayriciddilik var. Bir kez konudan çok "yöre" şivesinden hareketle "pirim" yapmaya çalışıyor. Halil Efe'nin oğulları İstanbula "Ziraat Mühendisliği" okumaya gitmişler. Ne yazık ki en eski ve en büyük üniversiemizde bir "Ziraat Fakültesi"nin olmadığını bilmeyen yok.
    O nedenle diziyi izleme konusunda hep yarıda bırakmak zorunda kaldım.
    oysa çok daha iyi bir senaryo ile belde daha güzel tanıtılabilirdi.
    Yie de başarılar diliyorum .
    Cem

    YanıtlaSil
  7. İstanbul'da Ziraat Fakültesi olmadığı konusunda çok haklısınız. Ben de kızmıştım.
    Dizide zaman zaman tutarsızlıklar ve abartılar da vardı. Ama yine de iyi bir Ege dizisiydi. Ve çok başarılı karakterler de vardı.
    Zaten de bitti gitti... :)

    YanıtlaSil
  8. ben eray ben burak ve selim abimi çok seviyorum en kısa zamanda abilerimin yanına gelicem bende
    bab ocağında oynucam bende müzisyen olcam abilerimin yanına
    gelcem ben abilerimi çok seviyorum abilerim kendinize iyi bakın
    ovacikli_eray320@hotmail.com

    YanıtlaSil
  9. Pınarbaşına uğramamak büyük eksiklik olmuş. En kısa sürede sizi Pınarbaşına bekliyoruz...Bozulmadan güzelliğini korumuş ender yerlerden biridir.

    YanıtlaSil
  10. Uğur bey,
    Pınarbaşı'nın çok güzel olduğunu biliyorum. Zaten çocukluğumdan beri methini de hep duymuşumdur. En kısa sürede mi olur, ne zaman olur bilmiyorum ama, Pınarbaşı'na geleceğim...
    Selamlar,
    Mehmet Vuran

    YanıtlaSil
  11. ya Okadar güzel yerlerki Mugalmiz ,bende izledim halde tekrar izliyorum ,Almnayda ya$iyorum belki de Melmeket özlemin gidermek icin bukadar beni Dizi büyledi,ne yaziki biti ama tekrarlarini izledim zaman yer yer bakiyorumki bakmadim saniyeler varmi$.

    YanıtlaSil
  12. Salam men azerbaycandan yaziram size evvelce bozuyuk koyunu halkina salamlarimi catdiriram sizin koyunuze gelmeyi cok isdiyirem. men bozuyuk koyunu baba ocagindan sonra tanidim ve cok sevdim tum baba ocagi klekdivine salamlar haminizi cox sevirem insallah bigun sizinle vekoyunuzle bulusmaq nasib olur hormetler Azerbaycandan Genceden Emin

    YanıtlaSil