Evde Şarap grubunun Bodrum'daki üyelerinden Selva İşmen, Rıdvan Dursun ve ben bugün Selva hanımın bağında, 2008 yılında yaptığımız şaraplarımızı tatmak üzere toplandık. İçimizdeki en heyecanlı kişi de Selva hanımdı, çünkü dışardan birileri olarak şarapları hakkındaki bizlerin yorumumuzu çok merak ediyordu. Bu arada ben, uzman olmadığımı, amatör olduğumu söyleyeyim. Zaten yorumlarımı yaparken de bunu hep söylüyorum. Selva hanıma, yorumlarıma ve fikirlerime atfettiği önem için de teşekkür ederim ayrıca... Güneşli, ılık ve hatta bir ara bir kaç damla yağmurun bile düştüğü bir bahar gününde, Karaova'nın güzel bir köşesinde, etrafın yem yeşil olduğu, rengarenk çiçeklerin olduğu bağ seyir terasında güzel bir tadım ve bir o kadar da güzel bir sohbet oldu...
Ben ve babam oraya vardığımızda, Rıdvan abi ve eşi Ömür hanım gelmişlerdi. Ömür hanımla ilk defa tanıştık. Çiftlikte yeni işe başlayan Sinan'la da ilk defa tanıştık. Diğer misafirler Ayşe Özer ve Üstün Tavşan'la karşılaşmaksa güzel bir sürpriz oldu bana. Bodrum Ticaret Odası yayını olan Bodrum Mavi dergi(miz) için Selva hanımla röportaj yapmak üzere gelmişlerdi. Epeyce zamandır görüşemediğimiz arkadaşlarımla görüşmek çok iyi oldu. Vakitleri kısıtlı olduğu için onlar şarap tadımımıza kalamadılar, artık başka bir sefere. Ben de genellikle fotoğraf çeken olduğum için, fotoğraf çekenlerin fotoğraf karesinde olamama dertlerini bilirim. Bu kareyi çeken kişi de Üstün'dü :)
İlk önce börek ve sonrasında Selva hanımın kendi yaptığı kek ikramından sonra, tadıma peynir, ekmek ve Selva hanımın yapmış olduğu zeytinler eşlik etti.
İlk olarak Selva hanımın Cabernet Sauvignon'unu tattık. Ön burunda zayıftı. Cabernet Sauvignon'un karakterini yansıtan aromalar algılanmadı. Damakta tanen çok yoğun ve diri, asiditesi yüksekti. Belki de bu şarap bir süresi fıçıda olmak üzere bir kaç yıl beklemeli. Zira Cabernet'in, ilk yılında içilmesini zorlaştıracak kadar yoğun tanenli olduğunu biliriz. Zaten bu yüzden de Merlot ile kupajı yapılmaz mı? Bekleyip görmek lazım... İkinci olarak Selva hanımın Shiraz'ını tattık. Hafif meşe kokusu da algılanan, aromatik, dengeli, içimi güzel bir şaraptı. Üçüncü şarap Selva hanımın Zinfandel'i idi. Bayılıyorum bu Zinfandelin kokusuna. Aromaları güzel, dengeli, bitişi uzundu. Rengi, Zinfandelde olması gereken renge göre açıktı. Ama güzel bir şarap.
Rıdvan abinin ise bir Zinfandel-Şiraz kupajını tattık. Bu mecburiyetten kupaj:) Üzümlerin damacanaları karışınca mecburen kupaj olmuşlar. Meşe kokusu kendini belli ediyordu. Dengesi iyi, içimi hoş, bitişi ortaydı. Rengi ise maalesef açıktı.
Son olarak da benim Garova Shiraz'ımı tattık. Rengi iyi bulundu. Hem burunda hem de damakta aromalar algılandı. Dengeli ve bitişi uzundu.
Babam eline kadehi, Rıdvan abi de karafı almıştı. Ona dedim ki, "abi bu fotoğrafın altına, tadımın sonuna doğru Rıdvan abi şarabı artık karaftan içmeye başladı yazarım" dedim. "Yaz, yaz..." dedi, ona gülüyorduk.
Bağın içinde bol bol yabani turp ve hardal otu var ve çok da büyümüşler. Yeşil gübre olarak gayet faydalılar...
Bol bol yabani turp ve hardal. Toprağın tava geldiğinde toprağa karıştırılacaklar.
Herşey iyi hoş da, bu kadar ot varken toprak işlemek zor olur. Bundan dolayı bir kısmı biçilmiş. Sonra buna gerek kalmamış.
Çünkü toprak frezesi için bu sorun değil. Daha önce bizim toprak işlemeyi sürerek yaptığımızı yazmıştım. Ama aslında toprak frezesinin daha iyi bir seçenek olduğunu da yazmıştım. Toprak frezesini yeni almış ve burada denemişler. Gayet başarılı. Babam hem işlenen toprağı, hem de asmaları inceliyor. Sanırım ufukta bize de bir toprak frezesi almak görünüyor :)
Asmaların budanması konusunda Selva hanım ve Sinan'la bazı fikirlerimizi ve önerilerimizi paylaştık. Babam bunları anlatıyor...
.
.
Tadım Partisine Tahsin Saraç'tan bir şiir sunuyorum Ankaradan!
YanıtlaSilİKİ UÇTAN DA ÇEKMEK
Kurşun kayalar altında unutulan mavi
Ki giderilmez gecikme
Göz göz yara, yaşlandıkça
İçimizde
Baharın güzelliği oysa
Dala kuş tünercesine
Koyağa gölge inercesine
Gelivermesindedir
Gününde .
Çiçek tohumun şavkımasıysa
Tohum da çiçeğin gizemlenmesi
Özsu düzenindeki yücelik
Bu ikili uyumdadır işte.
Birlikteliğin körlük öte kördüğümleri
Çözülür biraz da çözülmezliğiyle
İki uçtan da çekildiğinde
Diri bir dağ gülüyken dinginsizliklerde
Kuruyor, soluyor, ölüyor sevgi
Kurumsallaşıverdiğinde.
Omuzlanabilir nice ağırlıklar
Katran geceler olumsuzluklar
Seninle yürek yüreğe.
Haydi yine...”
Ürettiğiniz şaraplarca tadı ,rengi,aroması mükemmel günler diliyorum Garova'ya !
Şiir ve güzel dilekleriniz için çok teşekkürler Nadire hanım.
YanıtlaSilMehmet bey merhaba,dün yorum yazmıştım gitmemiş.Fotoğraflar
YanıtlaSilçok güzel kendimi orada gibi hissettim.Özellikle ilk fotoğraf
çok güzel,herşeyi anlatıyor .
Önde kadehler ve şarap,arkada
yörenin güzelliği,masa konuya
öok uymuş.Bir diğer resim de
4. resim insanlar tablonun
dışına çıkacak gibi.Resimde
insanların o an yaydıkları
pozitif enerji hissediliyor.
Bazı fotoğraflar vardır çok
nettir,ustaca çekilmiştir ama
yaşamın sıcaklığını veremezler.
Selamlar.