Yazın bağda üzüm varken yaban domuzları bağa girip üzüm yemeye çalışıyorlar, köpeklerden ve bizlerden fırsat bulabilirlerse arada bazen yiyorlardı. Ve bu, sadece bizim buraya özel bir durum değil, dünyanın her yerinde problemdir...
Yaz mevsimi haricinde de yaban domuzları bağa giriyorlar. Geceleri buralara iner, yiyecek bişeyler bulmaya çalışırlar, sabaha doğru da tekrar dağa ya da ormanlık alanlara geri dönerler. Üzüm hasadı bittikten sonraki bu dönemde girmelerini pek önemsemeyiz. Daha doğrusu, önemsemezdik. Önemsemezdik ama bu sene farklı bir durumla karşılaştık.
Bağa girdiklerinde asma sıraları boyunca, yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi, toprağı sanki çapalanmış gibi kazıyorlar. Bunu da, burunlarını sokarak yapıyorlar. Babamla konuştuğumuzda, "ne güzel işte bağı bedavadan çapalıyorlar" diye şaka yapıyordum. Toprağı bu şekilde kazmalarının sebebi solucan aramak.
Topraksolucanları çok zayıf ışık dışında tüm ışıklardan kaçarlar. Bu nedenle gün boyu gizlenirler. Nemli ve ılıman dönemlerde her bir topraksolucanı gün boyunca, galerilerinin içinde ve yüzeye yakın üst kısmında uzanırlar. Galerinin üst kısmı yaprak parçalarıyla kapatılabilir. Ortalık kararınca bu yaprak parçaları itilir ve beslenme, çiftleşme ya da keşif için ön ucunu toprak yüzeyine çıkarır. Arka ucunu, tehlike anında hızlı bir şekilde kendini galerinin içine çekebilmek için galerinin içinde bırakır. İşte, o tehlikelerden biri de yaban domuzları oluyor...
Üzüm her daim tercih ettikleri yiyeceklerden bir tanesi. Asma dallarının ucunda kalan
neferiye üzümleri alıp yiyebilmek için dalları kırmışlar. Kırılıp koparılması hiç de kolay olmayan o dalları nasıl kırmışlar, hayret... Biz de dalların ucundaki neferiye salkımları kesip yere attık. Attık ki, illa yiyeceklerse yerdeki üzümleri yesinler, dallara daha fazla zarar vermesinler.
Bunlar da yaban domuzlarının kırmış oldukları dallar. Neyse ki bu durum bağın bir köşesindeki, üzerinde neferiye salkımlar kalmış olan sadece 3-4 sıra asmada böyle. Neyse ki...
Biz de bunu tecrübe hanemize yazdık...