Bir kaç yıl önce sonbaharda sisli bir sabaha uyandığımda, fotoğraf makinamı alıp, tekerlekli sandalyeme atladığım gibi, bağın içinde almıştım soluğu. İşte o zaman denk gelmiştim bu güzel örümcek ağına. Geçenlerde eski fotoğraflara gözatarken gördüm ve bu fotoğrafı bloga transfer edeyim dedim :)
Bu maharetli örümcek kardeş ben fotoğrafını çekeyim diye örmedi heralde bu ağı. Yine de bilemeyiz tabi... Örümcekler ağlarını genellikle avlarını yakalamak için ve bir yerden bir yere atlarken (savrulurken ya da uçarken de diyebiliriz) tutunmak ve yere düşmemek için yaparlarmış. Böylece yerlerinden havalanan örümcekler karada 5 km uzağa savrulabilirlermiş. Hani, duy da inanma derler ya... Hakkaten inanması zor. Ama öyleymiş. Ağ örümü çoğunlukla gece olurmuş ve örülmesi en fazla 60 dakika alırmış. Böyle ince bir işçilik ve bu kadar kısa bir sürede, ne diyelim, helal olsun...
Neyse, burada uzun uzadıya örümcek ağını anlatmayayım. Zaten bir örümcek uzmanı da değilim. Fotoğraftan sonra merak edip araştırınca okuduklarımdan bana ilginç gelen bir kısmını paylaşayım dedim. Merak edenlere zaten Google yolu açık :) Maksadım, güzel olduğunu düşündüğüm bu fotoğrafı sizlerle paylaşmaktı, o kadar...